Connect with us

Kuaför Dünyası

Bu yaz doğal saçlar moda

dogal saclar

Yazın gelmeye başladığı şu günlerde saçlarınızın bakımının hemen ardından yaz modasına uygun bir tarz belirleme telaşı başlayacak. Peki bu yazın gözde modelleri, popüler renkleri hangileri. Bu söyleşimizde tüm sorularınıza yanıt bulacaksınız.

Bu yaz hanımlar saçlarında ne tür değişiklikler yapacak?

Bu yaz saçlarda çok fazla değişiklik olmayacak. Çünkü tüm kış saçıyla uğraşmak hanımlarda bıkkınlık yarattığından yazın daha salaş ve yıkayıp çıkabilecekleri modelleri tercih edeceklerdir. Gerek sıcak hava gerek deniz havuz aktivitelerinden dolayı da kuaföre bile uğramak istemeyecekler. Bunun içinde bu yaz çoğu kadının başında bandanalar, tül fularlar ve aksesuarlar görürseniz Şaşırmayın. Dağınık kadınlar farkında olmadan bir akım yaratacaklar sanırım! Bence de doğrusu bu, ne öyle yazın sıcağında kuaförde özenle yapılmış saçla dolaşmak, mevsime bile aykırı. Ne yapmalı at kuyrukları basit örgüler veya kısacık kesimlerle yaz atlatılmalı. Yazın düğün ve gece davetlerinin bol olduğu bir mevsim, bu tür anlarda da saçı uzun olanlara sıkı ense topuzları ya da çok doğal dalgalar öneriyoruz, ne de olsa 60’lar geri geldi.

– Kısa saç modelleri, çok da riskli bir grup galiba…

Yazın en favorisi kısa kesimlerdir. Gerek sıcak havalar gerek rahat bir kullanım için kısa saç değişmez bir yaz modelidir. Ancak kısa kesimlerde en çok dikkat edilmesi gereken unsur kişinin kuaförden çıktıktan sonra da kendinin de rahatça şekillendirip kullanacağı modeller olmalı. Ayrıca kısa saçı ön plana çıkaran renktir ve renklendirilmemiş kısa bir saçın havası olmaz. Renklendirirken de çabuk akıp solacak renklerden uzak durun bunun içinde daha çok sarı ve tonlarını öneriyoruz.

– Bunun dışında öne çıkan bir renk olacak mı?

Bu senenin renkleri devam edecek. Yine karameller hafif ya da yoğun bakırlar daha yumuşak ve doğal tonlar tercih edilmeli. Bu yazın modası doğallık ve bu yaza doğal kadınlar damgasını vuracak.

– Saçları ne kadar sıklıkta boyamak gerekir? Sık sık renk değişiminin bir sakıncası var mıdır?

Evet, sık sık saç boyatmak saça zarar verir. Aslında bilinçsiz yapılan her işlem saça zarar verebilir. Öyle ki taramak bile! Günümüzde kullanılan tüm boya ve permanatlarda saça zararlı kimyasallar bulunmaktadır. Bir de buna ucuz ve kalitesi düşük ürünler eklenince sonuç kaçınılmazdır. Bunun için hanımlara market boyalarından ve aslında kuaförlük mesleğine sadece ticari bakan, saçın sağlığını önemsemeyen kuaförlerden uzak durun. Yapmanız gereken profesyonel kişilerden yardım almanız ve tasarımcının önerilerine uymanız. Sizin saçınıza hangi boyanın ne sıklıkta yapılacağını ve neyin zarar vermeyeceğini sadece biz uzmanlar bilebilir ve sizi yönlendirebiliriz.

-En uygun saç boyası nasıl seçilir? Kararsız bir müşterinizi nelere göre yönlendirirsiniz?

İşte bizimde işimizin en zor kısmı bu kararsız müşteri tipi:
Şaka şaka hiçte zor değil, çünkü artık bizler kendimizi geliştirmeyi bilen yenilikleri takip eden sadece sanatsal anlamda değil insan ilişkileri, müşteri psikolojisi gibi konularda, konunun uzmanlarından aldığımız eğitimler sayesinde müşterimizi dinleyip anladıktan sonra istediği modelin ya da renklendirmenin, yüz şekline, sosyal yaşamına, iş makamına giyim kuşam ve aksesuar anlayışına ve kendini mi yoksa saçını mı ön plana çıkartmak istediğine bakıp ona göre yönlendiririz. Ayrıca günümüzde teknolojinin de yardımıyla sonuca gitmek çok daha kolay!

– Kuaförlerin saç kesmeye çok meraklı oldukları’ söylenir. Gerçekten böyle mi, iftira mı?

Olmaz mı, kesim bizim için bir ayrıcalıktır. Nasıl ki bir heykeltraş eline aldığı bir kütleyi kesip yontarak ortaya çıkardığı eserin hazzına doyamaz, işte biz kuaförler de öyleyiz Kesim bizi rahatlatır, kendimizi daha özgür hissederiz. Biraz daha kesersek eserimizin daha da güzelleşeceğini zannederiz. Eee bazen de ölçüyü kaçırdığımız olmuştur. Böyle olunca da adamın adı çıkacağına canı çıksın durumu…

– Bir çok kadın, dergilerden, televizyonlardan saç modeli beğenip, kendisine uygulanmasını ister. Ancak bu şekilde seçilen modellerin, günlük hayatta pek de kullanışlı olmadığı ‘iş işten geçtikten sonra’ öğrenilir. Bu konuda verebileceğiniz ipuçları var mı?

Mesleğimizde karşımıza çıkan en sık vakalardan biri. Vaka diyorum çünkü elinde bir gazete ya da mecmua dergi vs. ile çıkıp gelen ya da ‘şu filmdeki, şu dizideki falanca ünlünün saçını gördüm, çok beğendim, ondan istiyorum’ denmekte. Fakat televizyon ya da dergilerdeki modellerin hele hele moda dergilerindeki modellerin ne kadar rötuşlandığından haberleri olmadığından, yani sanal bir güzellik gördüklerinden, kendilerine uygulandığında genelde bir çeşit pişmanlık duygusuna kapılırlar. İşte moda adı altında herkese aynı saç modelleri dayatılmakta ve müşterilerimiz evlerine döndüklerinde uygulanan modeli kullanamayıp üzülmektedirler.

Halbuki kuaförlükte böyle bir sonuç asla kabul edilemez. Diğer bir sorunda herkeste aynı renkler hep aynı kesimler… Neden herkeste aynı röfleler? Bu durum kuaförlük mesleğinin artık basitçe fön çekme, saç tarama, saç kısaltma şeklinde tanımlanamayacağını göstermekte. İşte bu sebepten bizler bir adım daha ilerleyerek, mesleki hedefi biraz daha geliştirerek, yaptığımız işi saç tasarımı olarak tanımladık İlk başta saç tasarımı, bir çeşit mesleki ukalalık gibi algılanabilir ancak tam tersine biz bununla sadece bireyi yani müşterimizi merkeze aldığımızı ifade etmekteyiz ve sanal güzellikten uzak daha gerçekçi öneriler ve modeller uygulamaktayız. Biz müşterilerimizin kendi evlerinde günlük kullanımlarında sorunsuz kullanabilecekleri sonuçlar ve modeller hedeflemekteyiz, yani kastettiğimiz rengini, şeklini verdiğimiz saçlar ile müşterimiz aldığı hizmetin Keyfini doya doya yaşamalıdır.

– Kadınların morallerinin bozuk olduğu dönemlerde ya alışveriş yaptığı ya da saç modelleriyle, rengiyle oynadığı söylenir. Sizin böyle tecrübeleriniz var mı? Yani kadınlar gerçekten böyle mi davranıyor?

Evet, kadınlar da monoton yaşamdan olumsuz etkilenmektedirler ve kendilerini ilk attıkları yer güzellik salonlarıdır. Çünkü hanımlar bilirler ki kuaför salonları güzelleşmenin yanında bir terapi merkezi gibidir. Orada kendilerini çok iyi hissetmeleri için çok neden vardır.
Bunun en önemlisi bizlerin çok iyi birer dinleyici olmasıdır. Onları dinler anlar ve motive ederiz, bundan dolayı kuaför müşteri dostluğu sık görülen bir durumdur. Yani canı sıkılan kadının ilk uğrayacağı yer, arkadaşı sırdaşı dostu gibi gördüğü biz kuaförlerdir. Çünkü onlar saçlarına yeni bir şey yaptırmaya değil deşarj olup kendilerini daha iyi hissetmek için gelirler ve biz bunu en iyi şekilde yapar günlük yaşamlarına daha iyi daha moralli uğurlarız.

– Son olarak, saç modelini kendisine çok yakıştırdığınız ya da yakıştırmadığınız, ‘Şöyle olsa daha iyi olurdu’ diyebileceğiniz ünlü isimler var mı?

Elbette var. Örneğin Ebru Gündeş ve Bülent Ersoy‘un topuzlarını yapan meslektaşlarımı tebrik ediyorum. Bir de Ayşe Arman’ın saç kesimini ve renklendirilmesini beğeniyorum. Kendisine ayrı bir hava katmakta. Yalnız fönsüz halini de merak etmiyor değilim hani

Reklam en iyi fön makinesi